Organik ürün olarak da bilinen eko-ürünler, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından 2010 yılında çıkarılan Organik Tarımın Esasları ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğe uygun olarak organik tarım yoluyla elde edilen hammadde, yarı mamul ve mamullerden yapılan sertifikalı ürünlerdir. Aynı zamanda tam izlenebilirliği garanti eden ve tüm verileri yasa ve yönetmeliklerde belirtilen koşullara uygun olarak kayıt altına alan bir tarım türüdür. ‘Doğal’, ‘antibiyotiksiz’, ‘tamamen doğal’, ‘saf’, ‘saf’, ‘sadece doğal’, ‘sadece doğal’, ‘tamamen doğal’, ‘sadece doğal’, ‘tamamen doğal’, ‘tamamen doğal’ ve ‘sadece doğal’ gibi terimler yaygındır ancak yasal dayanağı yoktur. Bir ürünün organik olup olmadığını tanımlayan terimler organik ve biyolojiktir.

Pestisitler Neden Kullanılır?

Günümüzde pestisitler verimi artırmak, ürün hasadını hızlandırmak, ürünlerin raf ömrünü uzatmak ve benzeri nedenlerle kullanılmaktadır. Pestisit kalıntıları insanlarda çeşitli hastalıklara neden olabilir. Ancak su kirliliği ve toprak verimsizliği de aynı derecede önemli sorunlardır. Pestisitler, tozlaşma ve bitki büyümesi için kullanılan hormonlar, suni gübreler, depolama zehirleri ve gıda katkı maddeleri ile birlikte, hayatımızda yarattığımız diğer kirliliklerle birleşerek insan sağlığını olumsuz yönde etkileyen bileşik bir etki yaratmaktadır.

Pestisitler birim alandan alınan verimi arttırmak, depolama süresini uzatmak, hasadı ilerletmek vb. amaçlarla, yani kirlenmiş ve zarar görmüş çorak toprakları ve su kaynaklarını gelecek nesillere aktarmak ve birim zamanda daha fazla gelir elde etmek için onlarca yıldır kullanılmaktadır. Ancak bu pestisitler insanlar için zararlı olan tehlikeli maddelerdir. Ürünler üzerinde kalıntı bırakırlar. İnsan vücudu bu kimyasalları aldığında, kanser, üreme bozuklukları, genetik mutasyonlar, nörolojik bozukluklar ve bağışıklık sisteminde hasar dahil olmak üzere çok sayıda sağlık sorununa yol açabilir. Araştırmalar, çocukların yetişkinlerden daha fazla etkilendiğini ve bu kalıntıların hamilelik sırasında ve sonrasında anne sütü yoluyla bebeklere geçtiğini göstermiştir.

Hangi Ürünler Eko-Sertifikasyon İçin Uygundur?

Endüstriyel, tekstil, kimya ve imalat sektörlerinden eko-sertifikalı ürünler doğaya zarar vermeyen, geri dönüştürülebilir, insanlara zararlı maddeler içermeyen ve kimyasal olarak tamamen güvenli ürünlerdir. Eko-ürün sertifikasyonu geniş bir ürün yelpazesini kapsamaktadır.

Bu ürünlerin en temel olanları her gün değişmekte ve şunları içermektedir:

– Temizlik için kullanılan ürünler (deterjanlar vb.)

– Tekstil ve giyim ürünleri (ayakkabı, giysi vb.)

– Boyalar ve vernikler

– Elektrikli ve elektronik ürünler (bilgisayarlar, vb.)

– Döşeme ürünleri (parke, halı vb.)

– Mobilya ürünleri

– Bahçe bitkileri ürünleri (suni gübreler, vb.)

– Gıda maddelerinde kullanılan yağlayıcılar ve yağlar

– Nevresim ürünleri (yorgan, çarşaf, vb.)

– Kağıt ürünleri (fotokopi kağıdı, tuvalet kağıdı vb.)

Eko – Ürün Sertifikası Almak İçin Firmaların İzlemesi Gereken Adımlar

Yeşil ürün sertifikası almak isteyen işletmeler, sertifika başvurusunda bulunmadan önce, sertifikasyon sürecinde kendileri için geçerli olan adımları göz önünde bulundurmalı ve buna göre hazırlık yapmalıdır.

Bu adımlar genel olarak aşağıdaki gibidir:

– Sertifika için başvuran kuruluş tarafından başvurunun kabul edilmesi

– TS EN ISO 14024 bağlamında ürün grubuyla ilişkili çevresel faydaların değerlendirilmesi

– Belgelendirilmesi talep edilen ürünün doğru ürün grubuna ait olduğunun belirlenmesi

– Üreticiden ürünün eko-etiketleme kriterlerine (başvuru sırasında talep edilen kriterler) uygun olduğuna dair belge talep edilmesi

– Üretici (sertifikasyon için başvuran şirket) ile bir sözleşme imzalanması

– Üreticiden ürün numunesinin alınması (numune AB Eko-etiketleme Kurulu kriterlerine uygun olmalıdır).

– Sözleşme imzalandıktan sonra ürünün gerekli test, inceleme ve denetimlerinin yapılması (test sahaları AB Eko-Etiketleme Kurulu standartlarına uygun olmalıdır)