Başlangıçta sürdürülebilirlik, çevre üzerindeki olumsuz etkileri azaltmayı amaçlayan bir kavram olarak görülüyordu. Bu kavram yerini “sürdürülebilirliğin üç ayağı” olarak adlandırılan sosyal, ekonomik ve çevresel boyutları savunan bir yaklaşıma bırakmıştır. John Elkington tarafından 1997 yılında geliştirilen “üçlü sonuç çizgisi” yaklaşımı, bu üç alandan birinin ihmal edilmesinin diğerlerini de tehlikeye attığını belirtmektedir. Sürdürülebilirlik sosyal, ekonomik ve çevresel perspektiften ele alındığında iş dünyasına, paydaşlara ve topluma faydalar sunmaktadır. Sürdürülebilirlik, dünyaya önemli faydalar getiren sosyal, ekonomik ve çevresel odaklı entegre bir kalkınma olarak anlaşılmaktadır. Sürdürülebilirliğe ulaşmak için artık sosyal, ekonomik ve çevresel boyutlar birlikte ele alınmaktadır. Bir başka deyişle, tüm sistemler (ülkeler, şirketler veya bireyler) sürdürülebilirliği sağlamak için bu üç boyutu birlikte ele almalı ve etkileşimlerini analiz etmelidir. Ancak bu analizlerin yapılabilmesi için belirli ilkeler doğrultusunda oluşturulmuş standartlara sahip olunması gerekmektedir. Bu gereklilik sürdürülebilirlik raporlamasının gelişmesine yol açmıştır. Genel olarak raporun temeli, paydaşların şirket hakkında bilgi edinmelerini ve karar vermelerini sağlamaktır. Sürdürülebilirlik raporlaması ekonomik, çevresel ve sosyal göstergeleri entegre ederek şirketlerin sürdürülebilir uygulamalara yönelmesini sağlamakta, böylece paydaş beklentilerinin karşılanmasının ve onlara sürdürülebilirlik bilgisi sunulmasının önünü açmaktadır.

Kurum ve kuruluşların sürdürülebilir yaklaşımları üretilen atıkların azaltılmasına, hava, su ve kara canlılığının korunması ve kirliliğin azaltılarak özellikle hava ve su kalitesinin artmasını sağlayarak doğal kaynakların varlığının korunmasına imkan sağlamaktadır. Bu faaliyetlerin yürütülmesi kurumların giderlerini düşürerek ekonomik fayda olarak geri dönmektedir. Aynı zamanda çalışan memnuniyetinin artması, çalışanların bağlılığını ve verimliliğini de üst seviyelere çıkarmada yardımcı olmaktadır. Çalışanların memnuniyetinin ve tatmin duygularının artması, çevre üzerindeki olumsuz etkilerin en aza indirilmesi sürdürülebilir ölçekte toplumsal bir fayda da sağlamaktadır.